• Home
  • grup süreçleri kolaylaştırıcılığı
  • hakkımda
  • permakültür
  • kütüphane
  • Armağan Ekonomisi

sürdürülebilir yaşam

~ yaşamı kutlamak için…

sürdürülebilir yaşam

Category Archives: sürdürülebilir yaşam haberleri

Armağan Çemberi Nasıl Yapılır?

16 Salı Tem 2013

Posted by medicineWords in armağan ekonomisi, Cesur Yeni Dünya, sürdürülebilir yaşam haberleri, sürdürülebilir yaşam hikayeleri, sürdürülebilir yaşam için

≈ 4 Yorum

Etiketler

armağan, armağan çemberi, armağan ekonomisi, dayanışma, dirençli topluluk

Yazının orjinali: opencollaboration.wordpress.com/2009/11/28/gift-circle-faq/

Orjinal yazı: Alpha Lo
Çeviren: Aslı Tosuner
Düzenleme: Filiz Telek

Bu aralar forumlarda paylaşımı cesaretlendiren, tüketimi azaltan pek çok etkinlik düzenleniyor. Giderek popüler olan armağan ekonomisi pratiklerinden biri ‘armağan çemberi’. İlgilenenler ve merak edenler arttığı için armağan çemberi ile ilgili pratik bilgiler içeren bir yazı hazırladık.

Image

Armağan çemberi nedir?

Armağan çemberi, insanların birbirine yardım etmek, servislerini ve ihtiyaçlarını paylaşmak için bir araya geldiği açık bir çemberdir. İnsanlar, karşılığında bir şey beklemeden vermek istediklerini paylaşır ve armağan olarak verirler.
Armağan çemberi, katılanların verebilecekleri ve ihtiyaç duydukları şeyleri paylaştıkları bir topluluk olma sürecidir. Verilebilecek armağanlarda sınır yoktur. Bilgi, beceri, yetenek, tecrübe ya da bir ürün… Konuda yetkinlik ya da donanımlılık gibi ayırıcı bir tavır yoktur. Armağan çemberinin içinde olmak ve armağanlaşmak, paylaşımı, çoğalmayı, güçlenmeyi, tüketmeden de yaşanabileceğini, geri döndürebilmeyi ve birlik olmayı deneyimlemenizi sağlar.

Armağan çemberinin amacı nedir?

İnsanların birbirlerine karşılıksız verebileceği ve dayanışabileceği bir alan açmak ve bir topluluk deneyimi ve dokusu yaratmak ve aynı zamanda armağan ekonomisi ve kültürünü geliştirmek, canlandırmak. Aynı zamanda ihtiyaçlarımızı para kullanmadan, ilişkilerimiz aracılığıyla gidererek ilişkileri güçlendirmek ve dirençli topluluklar oluşturmak.

Armağan ekonomisi nedir?

Armağan ekonomisi, insanların vermek üzere bu dünyaya geldikleri armağanları keşfettikleri, bu armağanları bütünün hayrına özgürce, koşulsuz olarak ve severek verdikleri ve kendilerine verilen tüm armağanları da (hava, su, gıda, sağlık, dostluklar, öğretiler, dayanışma, ve hatta para ve aklınıza gelebilecek herşey) şükran ile kabul ettikleri bir sistemdir.

Armağan ekonomilerine örnekler nelerdir?

Rainbow buluşmaları, Wikipedia, açık kaynak yazılımlar, Zumbara, imece kültürü, couchsurfing, yeryüzü sofraları

Bir armağan çemberi nasıl yapılır?

Katılımcılar bir çember olarak oturur ve sonrasında akış şöyle ilerler:

1. Tanışma – Katılımcılar isimlerini ve birbirlerini tanımıyorlarsa kısaca kendilerine dair bir şeyler paylaşırlar.

2. Armağanların paylaşımı: Katılımcılar gruba armağan edebilecekleri şeyleri – bilgi, beceri, deneyim, eşya, hizmet – ifade ederler. Bunu yapmanın bir yolu da, verilebilecek armağanları bir kağıt parçasına yazmak ve bunu çemberin ortasına koymaktır. Sonrasında isteyen kişi bu kağıt parçasını alabilir.

3. İhtiyaçların paylaşımı – Bu turda katılımcılar ihtiyaçlarının ne olduğunu paylaşır. Bu, yeni bir ev için eşya, ev arkadaşı bulma, köpeği gezdirebilecek birisi, gitar çalmayı öğrenme, bir blog açmak vb. bir şey olabilir.

4. Armağan ve ihtiyaçların eşleşmesi – Katılımcılar birbirlerinin armağanlarına talip olurlar ve karşılayabilecekleri ihtiyaçları belirtirler.

5. Teşekkürleri sunmak – Katılımcılar önceki çemberlerden aldıkları armağanlar için şükranlarını ifade eder.

6. Program yapmak – Katılımcılar bir araya gelir ve armağanlarını verip/almak için ne zaman bir araya gelebileceklerine karar verirler, iletişim bilgilerini paylaşırlar.

Çember yeni katılımlara açık mıdır?

Tekrar eden çemberler yeni katılımlara açıkken daha iyi çalışıyor gibi görünüyor çünkü yeni insanlar yeni armağan ve fikirler sağlıyorlar. Çeşitlilik her zaman iyidir!

Bir armağan çemberi için zaman çerçevesi nedir?

Çember katılımcı sayısına göre yarım saatten birkaç saate kadar sürebilir.

İnsanların vermek için motivasyonları nedir?

Bazen insanlar başkalarını samimiyetle önemsedikleri ve onlara yardım etmek istedikleri için veriyorlar. Bazen başkalarıyla gerçekten paylaşmak istedikleri bir armağanları olduğu için. Bazen bir topluluğa ait olmak istedikleri için. Bazen başkalarını daha iyi tanımak istedikleri için olabilir.

Şükranın rolü nedir?

Şükran çemberdeki modu değiştiriyor. Çemberde, şükran duygusunu vurgulamak ve paylaşmak katılımcılar arasındakı bağları güçlendirir.

Armağan çemberinde takas var mı?

Armağan çemberinde karşılık olarak hiçbir şeyin beklentisinin olmadığı saf armağanlaşmaya odaklanıyoruz. Bu yüzden çemberde gerçekleşen takas değildir. Ama elbette katılımcılar çemberin yanısıra takas yapmayı seçebilirler.

Beklentisiz olmanın rolü nedir?

Verdiğimizde, paylaşım isteğinin olduğu bir yerden veriyoruz. Karşılık olarak bir şey alma beklentisi yok. Beklentisiz verip almak şükran duygusunu güçlendirir.

Ya insanlar ihtiyaçlarını ifade etmede zorluk yaşarsa?

İnsanların, özellikle bir gruba doğrudan ihtiyaçlarını ifade etmesi yeni bir deneyim olabilir. Ama bu güçlenme sürecinin bir parçasıdır. Birçoğumuz ihtiyaçlarımız için sormamayı veya onların karşılanmasını beklememeyi, kendi kendimize yetmemiz gerektiğini öğrendik. Gruptan ve kolaylaştırıcıdan katılımcılara ihtiyaçlarını ifade etmesi için hafif bir cesaretlendirme olabilir. Bazen ihtiyaçlarımızın farkına varmak biraz zaman alabilir ki karşılanması için istekte bulunalım. Aynı zamanda çember üyelerinin ihtiyaçlarını ifade ederken nasıl hissettiklerini paylaşmaları için alan açılabilir.

Bir kolaylaştırıcı var mıdır?

Evet, oturum için bir kolaylaştırıcı olması faydalıdır. Bazen farklı insanlar araya girip, rehberlik etmek için yollar tavsiye edebilir. Oturumu kolaylaştırmakta daha çok insan ustalaştıkça, çember birden fazla kolaylaştırıcıyla kolaylaştırılabilir.

Kolaylaştırıcının rolü nedir?

Armağan çemberinin işleyişini katılımcılara anlatmak. Zamanla ilgili ihtiyaçları bütünüyle düşünmek: sürecin zamanında bitmesi için her insanın düzenli şekilde tahminen ne kadar konuşması gerektiği; grubun, her insanın konuşmaya vakti olması için daha ufak çemberlere bölünmeye ihtiyacı var mıdır? Grubun birbirini daha derinden dinlemesi amacıyla onlara rehberlik etmek. Çemberdeki modu sezmek ve grubun bütün olarak en iyi deneyimi yaşamasına izin vermek amacıyla akışı kolaylaştırmak.

Ne sıklıkla yapılmalıdır?

Haftada bir ya da en azından düzenli aralıklarla yapılması önerilir.

Her çemberde aynı kolaylaştıcı olmak zorunda mı?

Kolaylaştırıcının farklı insanlar olmasını yararlı bulduk. Bu, birçok insanın çemberin nasıl kolaylaştırıldığı deneyimini kazanmasını sağlıyor ve katılanların kolaylaşırıcının rolünü eşit olarak anlaması için yararlı oluyor. Kolaylaştırıcılık, aynı anda birçok şeyin farkında olma gerekliliğinden ötürü, insanlara çemberle ilgili farklı bir kavrayış getirebilir. Çok sayıda kolaylaştırıcı çemberin daha dirençli olmasın sağlar. Eğer “kurucu kolaylaştırıcılar” orada değilse veya ayrılmışsa, çember hala devam edecektir.

Eğer çember büyürse herkesin ihtiyaçlarını söyleyecek zamanı nasıl oluyor?

Bazen grubu ufak alt gruplara ayırmak gerekebilir. Böylece alt gruplarda insanlar birbiriyle ihtiyaçlarını paylaşma şansı elde ediyorlar. Alt gruplar daha sonra, alt gruplardaki insanların ihtiyaçlarına göre büyük gruba geri paylaşım yapabilirler.

Organizasyonel armağan çemberi nedir?

Birçok farklı organizasyonu bir araya getiren armağan çemberidir. Organizasyonlar ihtiyaçlarını ve armağanlarını paylaşırlar. Bu farklı organizasyonların sinerji yaşamasına, birlikte çalışmasına ve kaynaklarını paylaşmasına olanak tanır.

Image

paylaşın:

  • Tweet
  • E-posta

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

BEŞ SORUDA ARMAĞAN EKONOMİSİ

10 Çarşamba Tem 2013

Posted by medicineWords in armağan ekonomisi, Cesur Yeni Dünya, sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir yaşam haberleri, sürdürülebilir yaşam hikayeleri

≈ Yorum bırakın

Etiketler

armağan ekonomisi, Gezi direnişi, Gezi parkı, sürdürülebilir ekonomi, Yeşilist

Bu yazının orjinali www.yesilist.com‘da yayınlanmıştır.

Gezi direnişi ile birlikte bu aralar dayanışma ve paylaşım kültürünün canlandığına şahit oluyoruz hep beraber. Bir süredir üzerinde yazıp çizdiğim, hem yaşadığım hem insanlarla paylaştığım armağan ekonomisi böylesine gerçek bir şekilde gündeme oturuverince Yeşilist benimle bu konuda bir röportaj yaptı. Röportajı aşağıda okuyabilirsiniz. Kendilerine teşekkür ediyorum…Ayrıca 14 Temmuz Pazar günü Etiler Sanatçılar Parkı Forumu’nun düzenlediği şenlikte 18:00’de bir armağan çemberi yapacağız, iftar sonrası da dayanışma ve armağan ekonomisi üzerine konuşacağız. Bilgi için etkinlik sayfasına bakabilirsiniz.

Brave New World’den tanıdığımız Filiz Telek ile son zamanlarda özellikle parklarda düzenlenen forumlarda adına sıkça rastladığımız ‘armağan ekonomisi’ tanımını konuştuk, aklımıza takılan soruları ‘armağan ekonomisi’ deyince Türkiye’de akla gelen ilk isimlerden olan Filiz’e sorduk.
Röportaj: Deniz Aytekin


Fotoğraf: Nazım Serhat Fırat

Öncelikle ‘armağan ekonomisi’ nedir, bize biraz anlatır mısın?
Benim anladığım kadarıyla armağan ekonomisi insanların dünyaya vermek üzere geldikleri armağanlarını -ki bu armağanlar bir takım tecrübeler, beceriler ve uyguladıkları konular olabilir- bütünü besleyecek şekilde ve sade bir biçimde özgürce ve koşulsuzca vermeleridir.

Yani hayatlarını ticarileştirerek, para kazanıp bir takım güvenceler sağlamaya çalışarak değil de doğru olduğuna inandıkları, yapmaktan keyif aldıkları, tutku duydukları konulardaki armağanlarını dünyaya, insanlara, toplumlarına özgürce ve koşulsuzca sunmaları üzerinden kurgulanan bir ekonomik sistem.

Aynı zamanda bir yaşam felsefesi, bir insanlık kültürü aslında bu. Bizim Anadolu’dan da çok tanıdık olduğumuz ama özellikle modern yaşamda, şehirlerde bu hızlı ve çok yoğun yaşamlar içerisinde tüketmiş olduğumuz bir gelenek diyebiliriz ama şimdilerde yeniden canlanmaya başladı.

Armağan ve takas gibi sözcükler kullanıldığında insanların aklında çalışmadan yaşamak gibi bir algı oluşuyor, bunu biraz açıklar mısın?
Bir kere armağan ve takas aynı şey değil. Takas bir şeyin karşılığında bir şey vermek; bir şeyin karşılığında bir şey almak durumu söz konusu. Armağan ise dediğim gibi verme arzusuyla, şükran duygusuyla hiçbir karşılık beklemeden verdiğimiz bir sistem. Bu bedava yaşamaktan da farklı bir şey. Çalışmamak ve durduğumuz yerde bize armağanların verilmesi anlamına da gelmiyor.

Zaten öyle bir şey ki bu armağan ekonomisi (armağan kültürü) önce vermekle başlıyor. Hani ‘alış-veriş’ deriz ya burda ‘veriş-alış’ diyoruz. Orada bir akış olması çok önemli. Çünkü insan sürekli verdiği zaman kendindeki bir takım şeyleri tüketecektir. Bu sebeple verme ve alma dengesi çok önemli. Orada insanın verme dürtüsünden, verme iç güdüsünden başlayan bir akış, bir çember olması gerekiyor.

Bunun biraz naif bir çember olduğunu söyleyebilir miyiz?
Tabii ki, ama doğaya baktığımızda da böyle bir döngü var. Yani bir ağaç demiyor ki ‘’Sen bana şunu verirsen bunun karşılığında sana oksijen vereceğim.’’ ya da böğürtlen bitkisi demiyor ki ‘’Sen bana bunu verirsen ben sana böğürtlen vereceğim.’’ Doğaya baktığımızda varlıklar, ne ise o varlığın verdiği meyve, güzellik ya da katkı onu zaten hayata sunuyor bir şekilde. Ama siz ona iyi bakarsanız, suyunu verirseniz, gübresini güzel verirseniz vereceği meyveler daha da olgunlaşacaktır daha da tatlılaşacaktır. O yüzden insanlar için de durum böyle. Yani biz beslendiğimiz kadar daha da güzel daha da verimli olabileceğiz diyelim.

Peki, armağan çemberinde, armağanın değeri ölçülüyor mu? Nasıl koordine ediliyor bu çember?
Ölçülmüyor. Çok basit anlatmak gerekirse: Armağan çemberinde çember olup oturuyoruz önce. Birbirini tanımayan bir grup insansa önce tanışıyor. Üç tur yapılıyor çemberde. Önce ilk turda insanlar o toplulukla paylaşmak istediklerini, armağanlarını paylaşıyorlar sırayla; bir iki üç beş her ne ise.

Diyorlar ki örneğin ‘’Ben iyi fotoğraf çekerim, fotoğraflarınızı çekebilirim ya da fotoğraf çekmeyi öğretebilirim.’’ Biri diyor ki ‘’Ben iyi gitar çalarım, gitar çalmayı öğretmek isterim bunu paylaşabilirim.’’ Bir diğeri diyor ki ‘’ Evimde kullanmadığım bir divanım var. Bu divanım iyi durumda, bunu ihtiyacı olan başka birine vermek istiyorum.’’ Örnekler çoğaltılabilir. İkinci turda; katılımcılar bu sefer ihtiyaçlarını paylaşıyorlar ki bu daha zor oluyor genelde. Çünkü vermek daha kolay geliyor işin ilginç yanı.

Hep böyle sistemlere şüpheyle bakıyor insanlar, diyorlar ki ‘’Bunu kötüye kullanırlar, hep alırlar hiç vermezler.’’ Burda tam tersi oluyor. Bizim gözlemlediğimiz; vermek daha kolay ve istemek daha zor geliyor insanlara. Bunu da aşmayı öğrenmek lazım. Dediğim gibi ikinci turda insanlar acil olan ihtiyaçlarını paylaşıyorlar. Biri diyor ki ‘’Ben haftasonu seyahate gideceğim ama kedime bakması için birine ihtiyacım var.’’ Biri diyor ki ‘’Ben resim yapmayı öğrenmek istiyorum ya da çocuğum var kızım var birinin ona resim yapmayı öğretmesini istiyorum.’’ gibi. Ya da biri diyor ki ‘’Akşam geç saatlere kadar çalışıyorum. Ev yemeğine hasret kaldım. Biri bana haftada bir kaç gün bir tabak ev yemeği armağan eder mi?’’ Yine örnekleri çeşitlendirebiliriz.

Sonra üçüncü turda bu ihtiyaçlar ve armağanlar eşleşiyorsa bunları eşleştiriyoruz. Yine sırayla biri diyor ki ‘’Ben sizin verdiğiniz bu armağana talibim. Sizin şu ihtiyacınıza da şöyle cevap verebilirim.’’ Ya da diyor ki insanlar ‘’Ben sizin ihtiyacınıza cevap veremiyorum ama böyle birini tanıyorum. O size yardımcı olabilir, iletişim kurmanızı sağlayayım.’’diyor. Böylece bir ihtiyaç-armağan eşlemesini de yapıyoruz.

Ondan sonra çember tamamlanıyor. Ben sonrasında çok şahit oldum. Birinin alışılagelmedik bir ihtiyaci süpriz bir sekilde çemberde karsilanabiliyor, güzel ilişkiler, güzel dostluklar kuruluyor. Biz ocak ayından beri Türkiye’nin farklı yerlerinde sekiz armağan ekonomisi atölyesi yaptık ve hep armağan çemberi ile bitirdik. Oralarda başlamış çok güzel dostluklara hala şahit oluyoruz. Çok çok güzel bir topluluk oluşturma süreci aslında diyelim.

Peki, bu armağan çemberinde kaç kişilik bir ekipten bahsediyoruz genel olarak? Kaç katılımcı oluyor bu çemberlerde? Çünkü farklı farklı isteklerin tatmin edilmesi çok ilginç bir çemberde.
Belli bir sayısı yok ‘’Şu kadar kişi olmalıdır.’’diye ama yine de nedir; çok küçük olursa çok çeşitlilik olmaz, armağanlar ihtiyaçlar açısından. Çok kalabalık olursa da çemberin kolaylaştırılması zor olabilir ve çok uzun zaman alabilir. O yüzden en verimli, en çeşitlilikli, zaman açısından da kolaylaştırılabilen çember bence 20 ile 40 kişi arası olur. Çeşitlilik olduğu için armağanlar ve ihtiyaçlar güzel eşleşir, zaman açısından da çok zorlanılmaz o kadar kişiyle çember yaparken.

Son olarak armağan ekonomisini daha ayrıntılı irdelemek isteyenler için birkaç kaynak soracağım sana.
Memnuniyetle. Şu linkleri inceleyebilirler:
http://blog.zumbara.com/category/armaganekonomisi/
https://surdurulebiliryasam.wordpress.com/2012/09/20/charles-eisenstein/
http://esyakutuphanesi.com/armagan_kaynaklari/#more-181
http://www.thebravenewworld.org/the-gift/?lang=TR

Deniz Aytekin
deniz@yesilist.com

twitter.com/denizaytekin

paylaşın:

  • Tweet
  • E-posta

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...

Dönüşüm ve Doğal Yapılar Atölyesi

25 Salı Haz 2013

Posted by medicineWords in Cesur Yeni Dünya, ekolojik mimari ve doğal yapılar, permakültür, sürdürülebilir yaşam haberleri, sürdürülebilir yaşam için

≈ 1 Yorum

Etiketler

Bayramiç Yeniköy, dönüşüm, doğal yapılar, ekolojik mimari, Merve Tekin

Canim kizkardeşim, cesur mimar Merve Tekin’in bir daveti var:

merve

Dönüşüm ve Doğal Yapılar Atölyesi – 13-21 Temmuz 2013
Yeniköy Mevkii, Muratlar Köyü,
Bayramiç / Çanakkale

Merhaba,

Dönüşüm çanlarının çaldığı ülkemizde, mimarinin nasıl dönüştürülebileceğini ele alacağımız atölyemizde, heyecanla üretmek isteyen herkesi aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız.
 
Günümüzde ki ham medde ve enerji tüketimine dayalı mimari çevremizi; birlik ve emeğe dayalı, nesiller boyu süren ve herkesin erişimine açık doğal malzemeler ile değiştirmeyi öneriyoruz.

Permakültür, bütüncül sistem tasarımı ve yenilenebilir enerjiler ile desteklendiğinde EKOLOJİK MİMARİ ve DOĞAL YAPILAR, yeryüzünde DÖNÜŞÜM yaratacak en etkin araçlardan birisidir.
 
Bizlere bu oluşum için yardımcı olabilirseniz; eminiz ki, beraber aydınlık günlere adım atacağız…
 
Kucak dolusu sevgiler…
Merve Tekin
Bilgi ve kayit icin : http://wp.me/p2tE5o-4Z
facebok : https://www.facebook.com/events/136182196577252/?fref=ts
*

paylaşın:

  • Tweet
  • E-posta

Bunu beğen:

Beğen Yükleniyor...
← Older posts

Sürdürülebilir Yaşam’da neler var?

  • Armağan Ekonomisi
  • grup süreçleri kolaylaştırıcılığı
  • hakkımda
  • HEDİYE
  • kütüphane
  • ne var ne yok
  • permakültür
  • SYF

İletişim

Sürdürülebilir yaşamla ilgili etkinliklerden haberdar olabileceğiniz iletişim listemize katılmak isterseniz lütfen syfestivali@gmail.com adresine bir mesaj gönderin.

Web günlüğümüzün özet akışına abone olmak ve güncellemeleri eposta ile haber almak için buraya eposta adresinizi yazın

Diğer 2.067 takipçiye katılın

altını çizdiklerimiz

alternatif ekonomi Anadolu Anadolu Jam armağan ekonomisi Ayşegül Güzel Bayramiçyeniköy Bayramiç Yeniköy bill mollison Brave New World buğday Buğday Derneği cesur yeni dünya Charles Eisenstein COP15 crowdfunding dayanışma Defne Koryürek doğal tarım doğal yapı doğal yapılar ekoloji ekolojik mimari ekolojik mimari ve doğal yapı atölyesi ekolojik pazar eğitim fikir sahibi damaklar Filiz Telek Fukuoka GDO GDOya Hayır Platformu genetiği değiştirilmiş organizmalar genç liderler gençlik gıda hareketi hediye ekonomisi hediye kültürü iklim değişikliği Janell Kapoor katılımcı grup süreçleri Kazdağı kitle fonlaması kompost Kutsal ekonomi marmariç Mustafa Alper Ülgen Mustafa Bakır ortak akıl Pastoral Vadi Penny Livingston Penny Livingston Stark permakültür permakültür araştırma enstitüsü permakültür Türkiye Schumacher College sinek sekiz Sinek Sekiz Yayınevi slow food sosyal dönüşüm sürdürülebilir yaşam sürdürülebilir yaşam film festivali sürdürülebilir yaşam gezici festivali tohum topluluk oluşturma toplumsal dönüşüm toprak ana Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü Türkiye permakültür ağı Türkiye Permakültür Buluşması Victor Ananias YES! Yeşilist zaman bankası zumbara çalıştay Şişli Ekolojik Pazar şükran

Yeşilist Rehber

Popüler Yazılar

  • permakültür
  • Armağan Ekonomisi
  • bir buluşma daha böyle geçti...

Sürdürülebilir Yaşam Arşivi

  • Nisan 2016 (1)
  • Kasım 2013 (1)
  • Ekim 2013 (1)
  • Ağustos 2013 (1)
  • Temmuz 2013 (3)
  • Haziran 2013 (2)
  • Nisan 2013 (2)
  • Mart 2013 (3)
  • Şubat 2013 (3)
  • Kasım 2012 (1)
  • Eylül 2012 (1)
  • Ağustos 2012 (1)
  • Haziran 2012 (1)
  • Mayıs 2012 (4)
  • Nisan 2012 (2)
  • Şubat 2012 (1)
  • Aralık 2011 (2)
  • Kasım 2011 (2)
  • Ekim 2011 (3)
  • Eylül 2011 (3)
  • Ağustos 2011 (5)
  • Temmuz 2011 (3)
  • Haziran 2011 (3)
  • Mayıs 2011 (2)
  • Nisan 2011 (6)
  • Mart 2011 (1)
  • Şubat 2011 (1)
  • Ocak 2011 (3)
  • Aralık 2010 (2)
  • Kasım 2010 (1)
  • Ekim 2010 (1)
  • Eylül 2010 (1)
  • Ağustos 2010 (1)
  • Haziran 2010 (2)
  • Nisan 2010 (1)
  • Mart 2010 (1)
  • Ocak 2010 (2)
  • Aralık 2009 (5)
  • Kasım 2009 (5)
  • Ekim 2009 (5)
  • Ağustos 2009 (1)
  • Temmuz 2009 (1)
  • Haziran 2009 (5)
  • Mayıs 2009 (8)
  • Nisan 2009 (8)
  • Mart 2009 (2)
  • Şubat 2009 (2)
  • Ocak 2009 (2)
  • Aralık 2008 (3)
  • Kasım 2008 (4)

Ara

Blogroll

  • Açık Alan Teknolojisi Organizasyon
  • Alternatif Eğitim Derneği
  • Art of Hosting Meaningful Conversations
  • Başka bir dünya mümkün
  • Bir bahçe yap!
  • Center for Alternative Technologies
  • Center for Social Innovation
  • Corp Watch
  • Damara-çocuk
  • Dünyayı Kurtaran Kadınlar
  • DOUM
  • Doğal evler arşivi
  • Ekolojik Mimari ve Doğal Yapı Ağı
  • Fikir Sahibi Damaklar
  • Findhorn Ecovillage
  • Full Circle Healing – Doğal Doğum
  • Fırtınakuşu
  • Hayalci Mimar Hücre
  • Kaospilots
  • Küçük Evim
  • Kendine Yeterli Toplum
  • kolektif bilinç, ortak akıl, kolektif bilgelik
  • Marmariç Permakültür
  • medicineWords
  • Mutfakta Zen
  • Pembe Domates Ağı
  • Permakültür Çalışma Grupları & 2011 Etkinlik Takvimi
  • Permakültür-Türkiye yahoo grubu
  • Sürdürülebilir ODTÜ
  • Sürdürülebilir Yaşam Oyunları
  • Schumacher College – Intl Center for Sustainability
  • Sinek Sekiz Yayınevi
  • Slow Food
  • Slow Food Gençlik Gıda Hareketi
  • Story of Stuff
  • Sundance Channel – the Green
  • Sustainable Cities
  • Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü
  • Türkiye Permakültür Platformu
  • TED – Ideas worth spreading
  • The Hub
  • Transition Towns
  • World March for Peace and Non-violence
  • Yenilebilir Bahçeler
  • Yeşilist Rehber
  • Youth Food Movement
  • Zumbara – Zaman Bankası
  • Şiddetsiz İletişim (Yürekten İletişim)
  • İklim için Gençlik

11. saat

İnsanlara bunun 11. saat olduğunu söylemekteydiniz
Şimdi geri dönün ve onlara deyin ki bu o saattir
ve düşünülmesi gereken konular var:
Nerede yaşıyorsunuz?
Ne yapıyorsunuz?
İlişkileriniz nasıl?
Doğru ilişkide misiniz?
Suyunuz nerede?
Bahçenizi bilin
Şimdi doğrunuzu konuşmanın zamanı
Topluluğunuzu yaratın
Birbirinize iyi davranın
ve lideri dışınızda bir yerde aramayın
Bu iyi bir zaman olabilir!
Şimdi çok hızlı akan bir nehir var
O kadar büyük ve süratli ki ondan korkanlar olacaktır
onlar kıyıya tutunmaya çalışacaklar
paramparça olduklarını hissedecekler, çok canları yanacak
Bilin ki bu nehrin varacağı bir yer var
Bilgeler diyor ki kendimizi koyuvermeliyiz
nehrin akışına
gözlerimiz açık
başımız suyun üstünde
kim orada sizinle görün ve kutlayın
tarihin bu noktasında hiçbir şeyi kişisel alamayız
hele hele kendimizi
bunu yaptığımızda spiritüel gelişimimiz ve yolculuğumuz duracaktır
yalnız kurdun zamanı geçti! Biraraya toplanın!
Mücadeleyi sözcük dağarcığınızdan ve tavrınızdan çıkarın
Şimdi her yaptığımız kutsal bir tutum ve kutlamayla yapılmalı
Çoktandır beklediğimiz onlar, biziz!

~anonim

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası
  • Takip Et Takip Ediliyor
    • sürdürülebilir yaşam
    • Diğer 2.067 takipçiye katılın
    • WordPress.com hesabınız var mı? Şimdi oturum açın.
    • sürdürülebilir yaşam
    • Özelleştir
    • Takip Et Takip Ediliyor
    • Kaydolun
    • Giriş
    • Bu içeriği rapor et
    • Siteyi Okuyucuda görüntüle
    • Abonelikleri Yönet
    • Bu şeridi gizle
loading Vazgeç
Yazı gönderilemedi - e-posta adreslerinizi kontrol edin!
E-posta kontrolü başarısız oldu, lütfen bir daha deneyin.
Üzgünüm, blogunuz yazıları e-posta ile paylaşamıyor.
 

Yorumlar Yükleniyor...
 

    %d blogcu bunu beğendi: