Etiketler
bahar, Deniz Dinçel, Dutlar Ekoköyü, Emet Değirmenci, eğitim, marmariç, Max Lindegger, nevruz, permakültür, permakültür araştırma enstitüsü, sürdürülebilir, Steve Read, yaşam
Bugün bahar ekinoksu, yani gece ile gündüzün, aydınlık ile karanlığın eşit olduğu, dengelendiği gün. Nevruz, geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı…
Hayatı kutlamalı her anda, bunun mevsimi yok ya, böyle doğa uyanırken baharda insanın içi daha bir yaşam sevinciyle doluyor. Ben de kışın büyük kısmını inzivada, çılgın kalabalıklardan uzakta geçirdikten sonra yurda döndüm, son cemrenin toprağa düştüğü günlerde. Döndüm ve gördüm ki geçen senelerde ekilen tohumlar filiz vermiş: organik pazarlar hızla artıyor, permakültür eğitimleri sıraya dizilmiş, yaşamın sürdürülebilirliği ile ilgili konular iyice gündemimize oturmuş. Bunlar umut veren, gülümseten gelişmeler…
Özellikle permakültür eğitimlerine dikkatinizi çekmek istiyorum. 2009 yılında düzenlenen eğitim ve etkinliklerle tanıştığımız, ısındığımız permakültür (sürdürülebilir yaşam tasarımı) bu sene de güzel etkinliklerle hayatımıza girmeye devam edecek gibi görünüyor.
Nisan, Haziran ve Ağustos’ta 4 tane permakültür eğitimi olacak:
1. 2-11 Nisan 2010 İzmir Menemen Dutlar Köyü’nde Steve Read ile permakültür tasarım kursu. Bilgi için tıklayın.
2. 11-20 Haziran’da Antalya Yunus Emre Çiftliği’nde Steve Read ile permakültür tasarım kursu, daha fazla bilgi için lütfen Yunus Emre Çiftliği websayfasına bakın.
3. 12-19 Haziran’da, sevgili Deniz Dinçel’in Türkiye Permakültür Araştırme Enstitüsü ile işbirliği halinde organize ettiği ve Max Lindegger’in eğitmenliğini yapacağı permakültür kursu. Kursun duyurusunu ve başvuru formlarını ne var ne yok sayfasında bulabilirsiniz.
4. 14-22 Ağustos’ta Erdek’te sevgili Emet Değirmenci’nin organize ettiği ve Agustín Sepúlveda Sariego ile birlikte vereceği permakültür kursu. Daha fazla bilgi için Kendine Yeterli Toplum bloguna bakabilirsiniz.
Ayrıca duyduğuma göre Sinek Sekiz Yayınevi‘nin üstünde harıl harıl çalıştığı Permakültüre Giriş kitabı da çok yakında baskıya girecekmiş…
Eh, yeni yaşam artık kapımızı iyice çalıyor, kapıyı aralayıp baharı koklamanın vakti gelmiş anlaşılan…